Gıyaseddin Ebu'l Feth Ömer İbni İbrahim'el Hayyam,kısaca Ömer Hayyam,18 Haziran 1048'de doğmuş,4 Aralık 1131'de vefat etmiş İranlı şairdir. Şairliğinin yanında felsefe,astronomi ve matematikle de uğraşmıştır. Bu uzmanlığında örnek vermek gerekirse:
---Binom açılımını ilk defa kullanan kişidir.
---Selçuklu Sultanı Melikşah'a Celâli Takvimi'ni hazırladığı söylenir. Bu yüzden Ömer Hayyam'ın doğum ve ölüm tarihlerini kesin olarak bilmekteyiz.
Bu alanlarda devrinin en usta kişiliği olduğu tartışılmaz. Ama benim asıl öne çıkarmak istediğim,onun şairliğidir. Anladığım kadarıyla,hayatı ve hayatın ötesini derin bir felsefi çözümleyişle şiirlerine nakşetmiş. Şiirleri yüzünden bazı kesimler tarfından "şarapçı" diye anılıyor;fakat esasında sağlam bir tasavvufi düşünceyi şiirlerine yansıtmış fakat bunları alışık olmadığımız bir tarzda söylediği için ilk bakışta biraz garip gelebilir.
"Söz az ve öz gerektir vesselam",o yüzden bir kaç rubaisini buraya nakledeyim:
Varlık yokluk derdini şu kafandan sil.
Bırak densiz işleri de kendini bil.
Gerin şöyle,oh,derin nefes al,
Zira kaç nefes alacağın belli değil.
Bu uçsuz bucaksız dünya içinde bil ki;
Mutlu yaşamak iki türlü insana vergi:
Biri iyinin kötünün aslını bilir,
Öteki ne dünyayı bilir,ne kendini.
Bir sır daha var,çözdüklerimizden başka!
Bir ışık daha var,bu ışıklardan başka!
Hiçbir yaptığınla yetinme,geç öteye,
Bir şey daha var,bütün yaptıklarından başka!
Sen içmiyorsan,içenleri kınama bari!
Bırak aldatmacayı,ikiyüzlülükleri...
Şarap içmem diye övünüyorsun ama,
Yediğin haltlar yanında şarap nedir ki?
Niceleri geldi,neler istediler...
Sonunda dünyayı bırakıp gittiler...
Sen hiç gitmeyecek gibisin,değil mi?
O gidenler de hep senin gibiydiler...
Ey güzel! Sen ki derdi bana dermân edensin,
Şimdi,"Çekil önümden!" diye fermân edensin.
Senin yüzün canımın kıblesi olmuş bir kez,
Ne yapsın,kıble mi değiştirsin bu cân dersin?
Sevgili,seninle biz bir pergel gibiyiz,
İki başımız var,bir tek bedenimiz...
Nereye dönersek dönelim seninle,
Nihayet başbaşa verecek değil miyiz?