GEYİK CANDIR!
|
|
| Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Sam@ Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 504 Kayıt tarihi : 29/08/07
| Konu: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Perş. Ağus. 30, 2007 3:35 am | |
| Kalbimizde "arkadaslik" denilen bir mucize var. Nasil olduğunu, nasil basladiğini bilemezsiniz. Ama bunun ozel bir armağan olduğunu, Allah’in bir lutfu olduğunu bilirsiniz. Gercekten de arkadaslar nadide mucevherlerdir. Yuzunuzu guldurup, basarmaniz icin cesaret verirler. Sizi dinlerler ve kalplerini acmaya hazirdirlar. SARIMSAK TARLASINI SATMAYAN DOSTLARA İTHAFDIR.....
Genç adamın biri, Dermiş babasına her gün; ’Benim de dostlarım var, sendeki dost gibi’ Baba, itiraz eder, Olmaz öyle çok dost, hakikisi Belki bir, belki iki, Fazlasını bulamazsın gerçek, hakiki... Devam eder durur konuşma... Aralarında başlar bir tartışma, Karar verirler bir sınava, Dostun hakikisini anlamaya... Bir akşam bir koyun keserler, Ve koyarlar çuvala. Baba der ki oğluna, Hadi al bu çuvalı, şimdi götür dostuna’ Çuvaldan kanlar damlamakta, Sanki öldürmüşler de bir adamı, Koymuşlar çuvala, Dıştan böyle sanılmakta. Delikanlı sırtlar çuvalı, Gider en iyi bildiği dostuna, çalar kapıyı. O dost, bakar ki bir çuvala hem de kanlı, Kapar hızla kapıyı delikanlının suratına, Almaz içeri arkadaşını, Böylece tek tek dolaşır delikanlı, Kendince tanıdığı, sevdiği dostlarını. Ne çare, hepsinde de sonuç aynıdır. evlat geriye döner.
Ama içten yıkılır... Babasına dönerek; haklıymışsın baba ’ der. dost yokmuş bu dünyada ne sana, ne de bana. Baba ’hayır Evlat ’der, benim bir dostum var bildiğim. Hadi, çuvalı alda bir kerede git ona. Genç adam, çuvalı sırtlar tekrar.
Alnından ter, çuvaldan kanlar damlar... Gider, baba dostuna. Kabul görür, sevinir.
O dost,delikanlıyı alır hemen içeri. Geçerler arka bahçeye. Bir çukur kazarlar birlikte, Çuvaldaki koyunu gömerler adam diye, Üzerine de serpiştirirler toprak. Belli olmasın diye dikerler sarımsak... Genç adam gelir babasına; Baba, işte dost buymuş’ diye konuşunca, Babası; ’daha erken, o belli olmaz daha. Sen yarın git O’na, çıkart bir kavga, Atacaksın iki tokat, hiç çekinmeden ona, işte o zaman anlaşılacak, dostun hakikisi.
Sonra gel olanları anlat bana...’ Genç adam, aynen yapar babasının dediğini,
Maksadı anlamaktır dostun hakikisini, babasının dostuna istemeden basar iki tokadı! Der ki tokadı yiyen DOST; ’Git de söyle babana, biz satmayız Sarımsak tarlasını böyle iki tokada’! InsAllah anlamısınızdır onu:D | |
| | | Hüdavendigar Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 82 Kayıt tarihi : 18/04/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Ptsi Eyl. 01, 2008 11:30 am | |
| Bu başlığa bir seneden sonra ilk mesajı atacak olmamdan büyük gurur duyuyorum ama bir sene içinde buraya hiç mesaj atılmaması beni üzdü... O yüzden Mevlana'nın Mesnevi'sinden birkaç güzel sözü buraya nakledeceğim: "Başkalarına imrenme, çok kimseler vardır ki senin hayatına imrenirler.
"Cahil olanların merhameti ve lütfu azdır."
"Gülün dikene katlanması onu güzel kokulu yaptı."
"Her kanat denizi aşamaz."
"Herkesin bakmadığı yönden bak dünyaya."
"İçteki kiri su değil, ancak gözyaşı temizler. "
"İnsana,aradığı şeye bakılarak değer biçilir."
"İnsanin kanadı, gayretidir."
"Kargalar ötmeye başlayınca, bülbüller susar."
"Kimseden sana kötülük gelmesini istemiyorsan fena söyleyici, fena öğretici, fena düşünceli olma."
"Köpeklerin dudakları değdi diye deniz kirlenmez."
"Körler çarşısında ayna satma, sağırlar çarşısında gazel atma."
"Kötü adın çirkinliği harften, deniz suyunun acılığı kaptan değildir."
"Muhabbet ve merhamet insanlığın, hiddet ve şehvet de hayvanların sıfatlarıdır."
"Su ateşe galiptir, ancak bir kaba girerse ateş suyu kaynatır, yok eder."
"Tuzağa saçtığın taneler cömertlik sayılmaz ki."
Mevlâna Celaleddin-i Rûmî | |
| | | Hüdavendigar Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 82 Kayıt tarihi : 18/04/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Ptsi Eyl. 01, 2008 12:00 pm | |
| Adamın biri Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzuruna gelir ve kendisine bir hediye vermek ister. Ne var ki,adam hediyeyi haram yollardan edinmiştir;bu yüzden Hacı Bektaş hediyeyi kabul etmek istemez. "Hediyeni Celaleddin Mevlâna'ya götür,ona ver." der. Adam Mevlâna'nın evinin yolunu tutar,huzuruna çıkar. Hediyeyi Mevlâna'ya verir ama hediyeyi haram yoldan temin ettiğini de söylemeyi unutmaz. Mevlâna,"Olsun." der,hediyeyi kabul eder. Adam niçin kabul ettiğini sorunca Mevlâna güzel bir cevap verir:
"Biz,kuşların arasında akbaba isek;Hacı Bektaş-ı Veli de Anka kuşudur. Biz her leşe konarız ama her av ona layık değildir."
Adam bu cevaba şaşırır. Mevlâna'nın yanından ayrılır,tekrar Hacı Bektaş-ı Veli'nin huzuruna varır. Adam,Hacı Bektaş'a Mevlâna'nın hediyeyi kabul ettiğini söyler,kendisine verdiği cevabı da nakleder. Bunun üzerine Hacı Bektaş-ı Veli de şu sözü söyler:
"Biz bir tas su isek,Mevlâna da bir okyanustur. Bizim içimize bir damla pislik düşse bizi kirletir,ama onu kirletmeye gücü yetmez." | |
| | | 'pentimento Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 302 Yaş : 64 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Ptsi Eyl. 01, 2008 12:04 pm | |
| vay şu en son yazdığın gerçekten güzelmiş. | |
| | | Hüdavendigar Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 82 Kayıt tarihi : 18/04/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Ptsi Eyl. 01, 2008 2:05 pm | |
| "Testinin içinde ne varsa dışına da o sızar." demiş Mevlâna. Onun gibi gönlü güzelliklerle dolu bir insanın sözleri de güzel olacaktır Dilara'cığım.
Bir gün adamın biri Mevlâna'nın huzuruna gelir. "Ey Mevlâna!" der,"Aşk nedir?" Mevlâna'nın cevabı kısa fakat çok anlamlıdır:
"Ben ol da bil." | |
| | | 'pentimento Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 302 Yaş : 64 Kayıt tarihi : 05/06/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Ptsi Eyl. 01, 2008 2:55 pm | |
| Gerçekten bu forum bana çok şey kattı. Güzel sözlerin ve paylaşımların için teşekkür ediyorum İlker. | |
| | | Hüdavendigar Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 82 Kayıt tarihi : 18/04/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Salı Eyl. 02, 2008 3:30 pm | |
| “Acaba kendi yüzümü nasıl görebilirim? Ben ne renkteyim? Gündüz gibi miyim,yoksa gece gibi mi? Kendi ruhumun nakşını,resmini bir hayli zamandır aradım, durdum. Fakat,o nakşı,o resmi hiç kimsede göremedim. Sonunda kendi kendime dedim ki,ayna ne içindir? Ayna neye yarar? İnsan kendini görsün,bilsin diye icat edilmemiş midir? Demiri cilalayarak yaptıkları aynalar,görünen yüzleri görmek içindir. Ama can yüzünü gösteren aynanın kıymeti çoktur. Bizim can aynamız ise ancak sevgilimizin yüzüdür.”
Mevlâna Celaleddin-i Rûmî | |
| | | Hüdavendigar Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 82 Kayıt tarihi : 18/04/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Çarş. Eyl. 03, 2008 1:14 pm | |
| "Men bende-i Kur'anem eger can darem. Men hâk-i reh-i Muhammed muhtarem. Eger nakl kuned cüz in kes ez güftarem, Bizarem ez u vez an sühen bizarem."
Farsça'dan Türkçe'ye naçiz tercüme:
"Canım bedenimde oldukça Kuran'ın kölesiyim. Ben Hz.Muhammed'in yolunun toprağıyım,tozuyum. Eğer biri benden bundan başkasını naklederse, Ondan şikayetçiyim,o sözden de şikayetçiyim."
Mevlâna Celaleddin-i Rûmî | |
| | | Hüdavendigar Kullanıcı
Mesaj Sayısı : 82 Kayıt tarihi : 18/04/08
| Konu: Geri: Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) Paz Eyl. 07, 2008 2:50 pm | |
| Mevlâna Celaleddin,babası Bahâeddin Veled ile beraber İran'daki Nişapur kentine geldiklerinde henüz sekiz yaşındaydı. Şehrin ünlü bilgini Feridüddin Attar,onları karşılar,yedirir,içirir. Bahâeddin Veled ile bir çok sohbetlerde bulunur... Ayrılık vakti gelir,Attar onları bizzat uğurlar. İki yolcu ağır ağır uzaklaşırken;Feridüddin Attar,babasının arkasından yürüyen küçük Celaleddin'i kastederek şöyle mırıldanır:
"Ne kadar garip. Bir okyanus,gölün peşine takılmış gidiyor..."
Mevlâna'daki cevheri ilk gören kişidir Feridüddin Attar. | |
| | | | Mesnevıden bır ıncı(keske anlasak ve uygulasak) | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|